Bu gezi için en uygun ulaşım Denizli
havalimanına uçmak tabiki yine yıllık izin almadan 2 günlük bir hafta sonu
tatili kaçamağı olarak ve günü kazanmak için sabah 6.40 uçuşu ile İstanbul’dan
hareket edip 7.50 gibi Denizli çardak havalimanına ulaştık. Hemen bizi bekleyen
minibüsümüzle gezimize başladık.
İlk durağımız Denizli ve çevresindeki
içi bezemeli tarihi camilerden birisi olan Boğaziçi köyü Camii. Çardak
havalimanından Denizliye giden yoldan Çivril-Uşak yönüne dönüp 19 km sonra
Baklan yoluna girip Boğaziçi köyüne ulaşılabilir. Ya da daha kısa bir yol olan
havalimanından sonra Bozkurt ilçesi içinden sağdan Tutluca köyü yoluna girip
yol takip edildiğinde Boğaziçi köyüne ulaşılabilir.
Cami, uzunlamasına dikdörtgen planlı ve
üç sahınlıdır. Hicri 1181’de yapılmıştır. Duvarları temel seviyesine kadar taş,
üzeri kerpiç örgülüdür. Dikdörtgen planlı yapı, ahşap desteklerle üç sahına
ayrılmıştır. Destekler birbirine Bursa kemeriyle bağlanmıştır. Yan duvarlar
içten ve dıştan kare şeklindeki ahşap direkler ile desteklenmiştir. Mihrap,
mukarnaslı kavsara ile örtülü yarım daire kesitli bir niş şeklindedir. Ahşap
minberi ve vaaz kürsüsü süslemesizdir. Tavan ve ahşap destekler, zengin kalem
işi süslemelere sahiptir. Duvarlar, bitkisel ve geometrik süslemeler ve mimari
tasvirlerden oluşan duvar resimleriyle bezelidir. Cennet cehennem tasvirleri,
mizan, sırat köprüsü, silah, sancak tasvirleri yer almaktadır. Mihrabın
sağındaki panoda Kabe ve etrafındaki tüm binalar en detayına kadar tasvir
edilmiştir.
Camiinin üzeri düz toprak dam iken
toprağı alınarak 1948 yılında dört yöne eğimli kiremit çatı ile kaplanmıştır.
Ahşap minaresi 1952 yılında beton olarak yenilenmiştir. 1986 yılında hemen yan
tarafına yeni caminin yapılmasıyla kaderine terkedilmiştir.
![]() |
Boğaziçi Köyü Camii Sırat Köprüsü Tasviri ve Mihrap Süslemeleri |
![]() |
Kaklık Mağarası |
Mağara gezisinin ardından Afrodisyas
Antik kentini görmek üzere yola çıktık. Kent Aydın iline bağlı Karacasu İlçesi Geyre
Köyünde. Denizli merkezden Cankurtaran geçidi, Tavas üzerinden Geyre’ye ulaşacağız.
Yol üstünde Tavas’da lezzet durağımız Elmallı Pidecisine uğramadan geçmek
olmaz. Pidecinin işletmecileri üç kuşak önce Antalya Elmalı ilçesinden
gelmişler o yüzden isimleri Elmalı’dan gelen manasında ama yöre şivesiyle Elmallı.
Mekanın pideleri çok çeşitli ve lezzetli ama kapanışı yine tahinli ballı pide (yörenin
söyleyişiyle tahanlı pide) ile yapmadan olmaz.
Kahvaltı/ Öğrel Yemeği karışımı pide
ziyafetimizden sonra Afrodisyas’a doğru yola çıktık. MÖ 5. yüzyılda kurulan
kent, Roma İmparatorluğu döneminde gelişmiş, MÖ 1. yüzyıl ile MS 5. yüzyıllar
arasında, başta heykelcilik olmak üzere önemli bir sanat merkezi haline gelmiş,
Afrodit tapınağıyla ve Afrodit adına yapılan törenlerle ün salmıştır. Bizans
İmparatorluğu döneminde bölge Karya olarak anılmaya başlamıştır. 1260 yılından
itibaren Türklerin bölgede egemenlik kurması ile Karia ismi Geyre
olarak Türkçeleşmiştir.
![]() |
Elmallı Pidecisinde Tahanlı Pide |
Afrodisyas kenti, deprem kuşağındaki
konumu nedeniyle, tarihi boyunca pek çok depremden şiddetle etkilenmiştir. 7.
yüzyıldaki depremden sonra Afrodisyas bir daha hiçbir zaman tam olarak kendine
gelememiş ve bakımsızlığa düşmüştür. Zamanla kalıntılar kısmen Geyre köyü alanı
ile örtülmüştür. Arkeolojik kazıların başlamasıyla köy 3-4 km ileriye
taşınmıştır.
Türkiye'nin en ünlü fotoğrafçısı Ara Güler'in tesadüfi biçimde bölgede kaybolması ile ünlenmiştir. Ara Güler, köydeki insanların Aphrodisias'a ait sütun ve taşları, evlerinin ve işyerlerinin belli kısımlarında kullanıldığını görmüştür. Geri döndüğünde çektiği resimleri dönemin sanatçı-aydınlarına göstermiş ama kimse ilgilenmemiştir. Daha sonra bir ABD dergisine resimlerle birlikte yazıları göndermiş ve büyük ilgi görmüştür. Renkli resimler olursa 10 sayfa ayıracaklarını söylemeleri üzerine Ara Güler tekrar aynı yere gider. Resimleri çeker, yazısını yazar ve Afrodisyas dünya da tanınır.
Kentin kazısında büyük emeği geçen ve hayatını bu kazıya adayan arkeolog Kenan Erim’de vefatının ardından vaziyeti gereği Kente defnedilmiştir.
İki günlük gezide planlanan tüm
noktaları görebilmek adına hızlı hareket ederek Denizli Pamukkale yolu üstünde
olan Laodikya antik kentini de ziyaret ederek günün tamamlamak sonrasında Karahayıt’daki
otelimize yerleşmeyi öngördük.
![]() |
Afrodisyas - Afrodit Tapınağı kalıntıları |
![]() |
Afrodisyas - Tetrapylon (dört kapı) |
![]() |
Sebasteion Maskları |
Kentin kazısında büyük emeği geçen ve hayatını bu kazıya adayan arkeolog Kenan Erim’de vefatının ardından vaziyeti gereği Kente defnedilmiştir.
Stadyum kentin göz alıcı ve devasa boyutu ile hayranlık uyandıran ve en görkemli yapıtı olmakla birlikte Ege bölgesindeki eski stadyumlardan en iyi korunanıdır. Kentin kuzeyinde yer alan stadyum, dünyanın en önemli antik yapılarından birisidir. Şehrin kuzeyinde olan stadyum 262 metre uzunluk, 50 metre genişlik ve 30.000 izleyici alabilecek oturma sıralarına sahiptir. Elips plan tüm seyircilerin etkinlikleri rahat izlenmesini sağlıyordu. Atletizm müsabakalarına ve festivallere sahne olmuştur.
![]() |
Afrodisyas Stadyum |
Geyre’den geriye Denizli’ye doğru
dönerek Pamukkale yolu üstündeki Laodikya kentini ziyaret ediyoruz.Laodikya MÖ 1. yüzyılda Anadolu'nun en
önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Kentteki büyük sanat eserlerinin MÖ 1.
yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Romalılar da Laodikeia'ya özel bir önem
vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus'unun merkezi yapmışlardır.
![]() |
Laodikya - Sütunlu Cadde |
Küçük Asia'nın İncil’de ismi geçen 7 ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir. Kentte yer alan iki tiyatro depremlerden zarar görmüş olup oturma sıraları kaymış ya da deprem sonrası kullanılamayacak olduğundan küçük tiyatronun taşları roma döneminde kireç ocaklarında yakılarak kireç haline getirilmiştir.
Kentin su kaynağı olmadığından kente su
sağlayan su sistemi ve anıtsal çeşmeleri hala görülmeye değerdir.
Laodikya gezisi sonrası Karahayıt’ta
bulunan termal otelimiz Richmond
Pamukkale Thermal’e yerleştik.
Sabah otelden çıkışımızı yapıp hemen Hierapolis
Antik Kentini gezmeye başladık. MÖ 2. yüzyıl başlarında kurulduğu ve
Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera'dan
dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru
Neron dönemindeki MS 60 yılındaki büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme
ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür.
Hierapolis Roma döneminden sonra Bizans döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS 80 yıllarında, İsa’nın havarilerinden Filipus'un burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. MS 395 yılında Bizans yönetimine geçen Hierapolis, Piskoposluk merkezi oldu. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçukluları'nın sınırları dahilinde kalmıştır. Hierapolis antik kentinde; Nekropol, Domitiyan yolu ve kapısı, kare alan içine oturtulmuş Oktokonus tapınağı, tiyatro, Frontinus caddesi ve kapısı, Agora, Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium, Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Kutsal Alanı, Su Kanalları ve Nympheumları, Surlan, Filipus Martynonu ve köprüsü, Direkli Kilisesi, Nekropol Alanı, Katedral ve Roma Hamamı kalıntıları bulunmaktadır.
Tedavi amacıyla da kullanılan Pamukkale
yeraltı suları (travertenler) sayesinde tarih boyunca turist çekmiştir. Hamam,
yolcuların yıkanarak şehre girmeleri için şehrin dışına inşa edilmiştir. Tiyatro
kapasitesinin 9.500 kişi olmasından dolayı şehir nüfusunun 95.000-100.000
arasında olduğu tahmin edilmektedir.
![]() |
Hierapolis - Tiyatro |
![]() |
Hierapolis - Antik Havuz |
![]() |
Pamukkale Travertenler |
Pamukkale: Pamukkale terasları, kaplıca
suyu tarafından çökeltilmiş bir tortullu kayaç olan travertenden oluşur. Bu
bölgede, 35 °C den 100 °C ye kadar olan sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su
kaynakları vardır. 5 km ilerisinde ise uluslararası bir termal merkez olan Karahayıt
köyü vardır.
Hierapolis Antik Kenti gezisi sonrası Karahayıt’tan
aşağıya ovaya inen yol üzerinde bulunan Akköy Merkez Yukarı (eski) Camiini
ziyaret ettik. Camii Boğaziçi Köyünde olduğu gibi yanına yenisi yapılınca terkedilmiş
durumda. Kapısı kilitli olup anahtarı cami görevlilerinde olduğundan ziyaret
edebilmek için namaz saatlerinde ziyaret etmek en akıllıcası. Gerçi biz
gittiğimizde namaz saati değildi ve cami komşularının yardımıyla görevliye
ulaştık ve açılmasını sağladık.
Akköy Merkez Yukarı Camii yaklaşık 150 yıllık
bir maziye sahip olup Koruma Kurulu tarafından 28.04.2005 tarihinde koruma
altına alınmış bir camidir. İçerisinde kök boyadan yapılmış el işçiliği ile
çeşitli tasvir ve resimler mevcuttur.
Kubbe
içindeki Osmanlıca yazıda beşinci ayın on dördü, 1327, Cemaüzevvel Mayıs 1
okunmaktadır. Bu tarih yapının inşa tarihi mi yoksa onarım tarihi mi
bilinmemektedir. Camideki süsleme ve mimari özelliklerinden dolayı batılılaşma
sürecinde (18.-19. yy.) inşa edilen camilerdendir.
![]() |
Akköy Merkez YukarıCamii Cennet, Kabe ve Mizan Terazisi Tasvirleri |
Camiyi Gezdikten sonra istikametimiz gezinin
alışveriş kısmı için Buldan ilçesi. Denizli tarafına gitmeden Akköyden
Çeşmebaşı- Adaköy-Ahmetli-Tosunlar güzergahı ile köy yollarından kestirmeden Buldan
yoluna çıktık.
![]() |
Buldan Ağam Kebap - Çağla Dövmesi ve Soğan/Balcan |
Buldan eskiden beri dokumacılık
(tekstil) konusunda tüm Türkiye'de meşhur bir ilçedir. İlçeye has olan Buldan
bezi dünyaca ünlü bir dokuma türüdür. Buldan bezinden mamul peştemal ve diğer ev tekstili ürünlerinin uygun
fiyatlarla alınabileceği bir şehirdir. Tıkıroğlu Tekstil’de Mehmet Amca cana
yakın sohbeti, kaliteli tekstil ürünleriyle hem misafir etti hem alışverişimizi
yaptık. Ayrıca şehirden tekstil ürünlerinin yanında kuru üzüm, badem, ceviz,
peynir, pekmez gibi ürünler de alınabilir.
Aşağıdaki haritada gezilen yerler ve yol güzergahı işaretlenmiştir. Ayrıca aşağıda gezi planı verilerek zamanı etkin ve verimli kullanmanız için yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Bol keyifli geziler dilerim.
Gezi Planı:
1. Gün Cumartesi
06:30 İst. (Sabiha) - Denizli
07:30 Denizli Çardak Havalanına varış.
08:15-08:45 Boğaziçi Köyü Merkez Camii
09:30-10:00 Kaklık Mağarası
11:30-12:30 Geç Kahvaltı-Öğle Yemeği: Tavas Elmallı Pidecisi
13:15-15:30 Afrodisyas Antik Kenti Gezisi
16:30-18:00 Laodikya Antik Kenti Gezisi
18:30 Otel
2. Gün Pazar
09:00 Otelden Çıkış
09:20-12:30 Hierapolis Antik Kenti ve Pamukkale Travertenler Gezisi, Antik Havuz Yüzme Molası
13:00-13:30 Akköy Camii Gezisi
14:15-15:30 Öğle Yemeği: Buldan Ağam Kebap
15:30-16:30 Buldan Sokakları Gezisi
16:30-19:00 Buldan Alışveriş ve Serbest Zaman
21:50 Denizli - İst ( Sabiha)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder